Hepsi aynı kapıya çıkar. Farkeden birşey yok. Hep alırlar. Ve hiç vermezler. Sadece alırlar. Sana verdiğini zannettiklerini sen dişinle tırnağınla kazanırsın aslında. Yani minnet etmene hiç gerek yoktur. O yüzden hiçbir zaman kafayı takmadım bunlara, kadere bak demedim, kaderin cilvesi diye düşünmedim.
Ne olduysa oldu dedim. Kazandıklarımı, kaybettiklerimi, sildiklerimi kendi hesabıma yazdım. Acılarım, üzüntülerim hep benimdi. Ben onlarla beraber yalnızdım. Deli yüreğim en güzel sevmesini öğrendi hayatta. Belki başkasına göre kaderin cilvesi olabilirdi bu özellik ama bence benim yeteneğimdi. Sevmek. Sevdim mi hep hakkıyla sevdim. Çok sevdim. Sığdıramayacak kadar. Bedelini ödedimse kendim ödedim. Hiçbir zaman da şikayet etmedim aslında. Ne genişi, ne geçmişi, ne bugünü, ne de yarını... Hiç pişmanlık duymadım.
Kah alkoliktim, kah şairdim, kah romantiktim. Ama duygularıma hiçbir zaman engel olmadım, olamadım. Çekinmedim. Çünkü böylece hayatıma anlam kattığımı düşündüm, acısıyla tatlısıyla. Kızmadım aslında hiç, kin gütmedim. Elimden geleni yapmaya çalıştım sadece sevdiğimi elimde tutabilmek için. Ne gerekirse.
Kimi zaman güvenmedi, kimi zaman bye bye dedi. Eyvallah dedim hep, sadece kaybederim diye isyan ettim. Yoksa bir evin bir çocuğu, tek kişilik krallığımın imparatoru ben, kendi kendime de mutlu olabilirdim. Bir deli olarak. Bu delilikti. Çok deli adamdım. Çok deli sevdim. Ve hala da öyle seviyorum. Ve galiba bu hep böyle olacak. Yine cesurum ve çekinmiyorum. Çünkü ben güvenebiliyorum. Zaman zaman karşılığını alamasam da. Ama ihanet değil bu, sadece küçük gerçek boşlukları. Küçük eksiklikler. Yine de seviyorum. Ne kadar kandırılmayı sevmesem de vazgeçemiyorum.
Şimdi o çok sevdiğim gene bana bye dedi. Bensiz bir hayat düşünür mü, ister mi bilemem ama ben onsuz bir hayatta ben bile olmak istemezdim. Çünkü işte o kattığım anlamlar burda tıkandılar ve boğazıma yapıştılar. Deliden deli oldum, tuhaf oldum. Bağıra bağıra şarkı söyler oldum, yollarını gözler oldum, peşinden gider oldum. Onsuz olamaz oldum. ince hastalığa tutuldum, tutuldukça tutuldum.
Şimdi karşımda gene resmi adeta melek gibi. Kaçamıyorum, koşamıyorum. Ayaklarımda derman yok, içimde onsuzluk isteği yok. O bir tuhaf. Çok tuhaf.
Kangren oldum kanıyorum, ne kadar anlar bilmiyorum.
Ve ben sadece kendim olmaya devam ediyorum, sevmeye devam ediyorum onu. En umutsuz zamanlarda olsam da,kendi kanımda boğulsam da.
Kokusu olmayınca bu zamanı durduran zalimle baş edemiyorum ama sadece ona şunu söylüyorum:
Eğer gerçekten istediğin gitmekse, lütfen git kendi kendine.
Ama benden git dememi bekleme.
Mutluluğa elveda diyemem, kaçarsa kovalarım hep olduğu gibi.
Her yarışta olduğu gibi, her rakibime meydan okuduğum gibi.
Ama sakın bana kontağı kapat deme.
Çünkü ben hiç vazgeçmedim, vazgeçmeyi kendime öğretemedim.
Yenilmeyi öğrendi serseri yüreğim ama hiç diskalifiye edilmedim.
Çünkü çok sevdim. Bir insan bir insanı ne kadar sevebilirse o kadar sevdim.