en nihayetinde ataerkil bir toplumda yaşadığımız için o kadar da ahım şahım zor olmayandır.
- mahremiyetin hiçe sayılması
- duygularını gizlemek zorunda olmak
- beklentiyi karşılamaya çalışmak
- duygusuz muamelesi görmek
- yeri geldiğinde metalaşmak (erkek zaten, o rahatsız olmaz zihniyeti ile)
- misafir geldiğinde erkeğin odasında yatar mesela, ya da karı/koca kavga ettiğinde erkek koltukta yatar
- toplumun 'güçlü erkek' kalıbına uymak zorunda olmak
- kadınlara sürekli jest yapmak, iltifat etmek, nazlamak 'zorunda olmak'
- üste yapışan sıfatlar (dağınık, sorumsuz vs)
ne olursa olsun iş bulmak zorunda olma durumunu doğru bulmadığım için değinmiyorum. kadın ya da erkek bir bireyin özgürleşmesi için ekonomik özgürlüğüne sahip olması gerektiğine inanıyorum. ki evin geçimini tek başına sağlayan bir erkeğin, ev kadını olan eşiyle olan iletişiminde bu konuyu hiç gündeme getirmediğine de inanmıyorum. üstünden psikolojik baskı yapabildiğiniz bir şeyin üzerinizdeki baskı olduğuna inanmıyorum kısacası.
amma ve lakin, en en en nihayetinde;
erkekler gece vakti sokağa çıktığında, 2-3 erkek arkalarından yürüdüğünde korku yaşamıyorlar
toplumun normları erkek cinselliğinden tut, erkeğin tüm fevri hareketlerinin arkasında kapı gibi duruyor (kadına şiddet de buna dahil)
evet erkeklerin üzerinde çok fazla psikolojik baskı var, ama bu baskı aynı zamanda kadınlara da misliyle olan bir baskı. toplum yapısıyla ilgili daha çok
burda kadınlar erkeklerden daha çok zorluk yaşıyor konulu bir entry girme amacında değilim. ama kadının da erkeğin de üstünde bir baskı varsa bu içinde bulunulan toplum vesilesiyle oluşan bir baskı. kadın da erkek de bu baskıyı desteklediği sürece de ne erkeklerin üstündeki baskı azalıcak ne kadınların üstündeki baskı azalıcak.
kendi üzerinizdeki baskıyı azaltmak için, karşı cinsinizin üzerinde kurulan baskıyı da azaltmanız gerekiyor.