evlere misafir gelirken binlerce çeşit yemek, hadi yemeği bir şekilde kabul ettim de, bir de yüzlerce çeşit tatlı yapılmasıdır. hayır, bir de bu misafirlikler yemeklerin çeşit sayısıylA kalite bulur ya, onu hiç anlayamam. yav, ders çalışmaya gittiysen dersini nasıl çalıştığına bak, sohbet ettiysen sohbetinin tadına bak, ev sahibi ne derece seni yabancı bir evde değilmiş gibi hissettirdi sana, buna bak ya! ya da bir hipotez üzerine araştırma mı yapıyorsun, yazılım mı hazırlıyorsunuz; yav hiç yemek olmasın bulgura talim ol demiyorum. ama ancak bir filin bitirebileceği kadar yemeğe ne gerek var!
işte sonra dersiniz "amaaaan misafir mi geliyor". eve gelen gidene "masraf, para götürüsü, tüketici, parazit..." gözüyle bakmaya başlarsınız işte. halbuki insan, yalnız olamayan bir mahluk değil mi? üzerlerinize anlamsız yere bu kadar yük almasanız yemek, tatlı, kanepe vs diye; birbirinizi güle güle, hafif masraflarda ağırlayacaksınız geçimin bu zor olduğu zamanda. hava atmayacak, gülümseyerek paylaşacaksınız. o zaman işte, insanın doğa gereği gibi, hiç yalnız kalmayacak, ya da yalnız kalmayı hiç arzulamayacaksınız...