karmaya tapan zâtın zaten pek dillendirmek istemeyeceği gerçekliktir.
"kökü kazınıncaya kadar devam" gibi absürd ötesi yaklaşımların bu kadar popüler olduğu bir ülkede "kürt sorunu" nasıl çözülür bilmem.
neredeyse 30 yıldan bahsediliyor, ve hâlâ insanlar ölüyor. saçma sapan "kırmızı çizgi" edebiyatı ile uyutulanlar güzellik uykusuyla ölüm ve öldürmek arasıdnaki farkı pek ayırt edememekteler sanırım. neyse, düşünce üretilmesi gereken alanlarda tirbünlere pas vermek "ben bu işi beceremem" demektir zaten. gelecek bir şekilde bir çözüm dayatacak bize. bu çözümün bundan sonrası için kansız olması elimizde olmalı.