Kısaca bu konuya değineyim. Hangi inanç biçimine bakarsanız bakın bir göç olgusu vardır. Bu tespitten hareket ettiğimizde, insan metabolizması, çevreden yani doğadan elde ettikleri ile beslenen bir varlık olduğunu yani kimyasal hammaddeleri çeşitli enerji biçimlerine çevirmektedir. Irk, yani gen olgusu da temelde buna göre şekillenmekte ve biçimlenmektedir. Uzun uzadıya açıklamaya gerek duymuyorum. Devamla, gezgin olan bir varlık, başta kimya olarak sonra gen ve davranışlar olarak melezdir. Antik yunan, ingiliz meselesine gelince; adı geçen toplumlar kurduğu uygarlık biçimiyle bir kültür yaratmıştır. Buradan hareketle ırktan değil uygarlıktan söz edebiliriz ancak. Devam edelim, bazı uygarlıklar rezerv bir kültür-değer yaratmıştır. "Demokrasi", "Cumhuriyet"gibi. Bir user kızılderili ve maya azteklerden bahsetmiş ona da cevap olsun; onlar uygar toplum kabul edilmez genel olarak, nedeni ise uygarlıklarında "demir"in yeri yoktur diye. Neyse, konu uzun toparlayalım. Irk meseleleri günümüz imkanları ile yeniden sentezlenmesi gerekli meselelerdir. Benim hipotezim de kısaca bu yönde.
