gölcük - değirmendere' de bizzat yaşadığım depremdir kendisi. babam deniz subayı iken değirmendere' de oturuyorduk. yaklaşık 17 sene oturduk orada. herneyse esas mevzuya geleyim. denizden çıkan alev topunu görmeyip de, olduğu halde siktir lan diye düşünenlerin ben şimdiden ağzına sıçayım. o alev topunu unutmak mümkün değil. ev denize sıfır olduğundan tüpraş' ta tam karşımızda gözüküyordu. o tüpraş' taki yangını söylememe gerek yok zaten. herneyse en büyük vurgun ise, dayımlara doğru hızlıca koşarken oldu. annemin 8 aylık hamile yeğeninin orturduğu apartman gözümüzün önünde çöktü ve 10 dk sonra annemin yeğenini gördük, üstüne duvar düşmüş, bebek karnından fırlamıştı. kocasının halini düşünemiyorum bile hala. bunu gördükten sonra o psikolojiyle zorla dayımlara ulaştık sonunda. o da deniz kuvvetlerinde subaydı. hemen telefonla değirmendere sahiline bir askeri gemi geldi ve ona binerek, istanbul' a doğru yola koyulduk. sonra geri döndük ve manzara.... neyse çok kötüydü işte.