şiirlerini okumaya doyamıyorum. okurken zamanın nasıl geçtiğini anlamamakla beraber, hayatı, hayatımı ciddi ciddi sorgularken buluyorum kendimi. garip düşüncelere kapılıyorum. sevgili nilgün'ün o çok sevdiği "kuşlar" gibi hissediyorum kendimi. şiirlerinde geçen bazı sözleri kenara not etmiştim. bir kısmını paylaşıyorum buyrun;
- beklemek
taşıl kaygısı kaotik özlem
neydi beklediğimiz ve gelecek olan
salt acı
...
- ey, yüzleri
bir babakuş gölgesine
çakılmış olanlar,
üzgün adım, ileri marş!
...
- yeşil maytap patlatan sahte mesihin sözleri
yalandı acımasızdı efendilerin belirlediği
ölçtüğü biçtiği yaşattığı kendimiz
umarsız öte benler = nesneler
ağlayın
ağlayın ve kanayın
yok olduğunuz irin zamanında.
- çolak mırıltılarla dövmelenen çocuk
her gün her gece eğer adasında,
gözü ağzı elinden alınmış, yosunlar
sarmış bedenini çığlıklarken bunu
su içinde...