Evden çıkar çıkmaz "olum ne akla hizmet sen mecidiyeköyde oturuyorsun, nah izlersin sen fener'in maçını dedim ali samiyen'in önündeki kalabalığı görünce. Neyse, samiyen';in karşısında bir pub var adı gelmiyor aklıma, küçük ama şık bir mekan bir girdik her yer Galatasaraylı. Normal tabi, bunu bilerek el sıkıştın ev sahibiyle.
Neyse Galatasaray ikinciyi yedikten sonra gerçekten üzüldüğümü hissettim, güney kıbrıs'tan bile takım girecek bu şampiyonlar ligine, biz de iki takımla olmalıyız dedim.
O kadar emindim ki fener'den. Ne de olsa az sonra fener';in maçı başlayacak ben de fener'in gollerini galatasaray maçının sol üst ekranından takip edecektim keyifle ve fener attıkça ahkam kesecektim "Galatasaray sistem olarak yanlış oynuyor, yönetimin beceriksizliğinin eseri, bak Fenerbahçe öyle mi ya" ile başlayan cümlelerimi hazırlamıştım ki Fenerbahçe ne yazık ki üçüncü golü de yedi dedi spiker. Yuh dedim. Ama en çok da neye yuh dedim biliyor musun uuser, mekandaki hemen hemen tüm Galatasaraylıların 5, 5, 5 diye orayı inletmelerine, "Partizan bunların a.ına koy" tezahüratlarına yuh dedim.
Ulan dedim yenilsin bu ibneler. sonra düşündüm ki bu yanlış. bir şeyi fark ettim o insanlar bu tezahüratları yaparken çok eğleniyorlardı, mutlulardı.. ve futbol bunun için vardı.. koy götüne dedim.. hadi len arda dedim. Vur sen yine de..vur da 3 olsun.. ama takat, kondüsyon, fiziki yeterlilik ali samiyen'in çok uzaklarındaydı o dakikalarda. Neyse ki fener sonradan beraberliği sağladı da bugün işyerindekilere ahkam kesebiliyorum rahatlıkla. "galatsaray'ın sistemi yanlış, yönetimin beceriksizlikleri... bla bla..."