bir zamanlar diye başlayarak olayı güzelleştirmek aptalca olur. ancak din kurumu, aile kurumu gibi devlet kurumu gibi sosyal hayata yön veren, toplumsal bilinci önemli ölçüde etkileyen, ağ yapısının düzenlenmesi ve korunmasını, kültürel değerlerin korunmasında direnç göstermesini, .. gibi birçok şeyi sağlar.
yaş olarak evet erken denilebilir. ancak ilköğretime başlamadan önce(6-7 yaş öncesi) hafız olabilen birçok çocuk da var ki bu bize o yaşta çocukların eğitilebileceğini gösterir.
şimdi hem eğitilebilir olmaları hemde din kurumunun toplumsal hayat içerisinde güçlü oluşu atılan bu adımın, toplumsal kalkınma için olumlu bir hareket olduğunu göstermektedir.
en nihayetinde ulu önder mustafa kemal atatürk dememiş mi batının bilmini alalım ahlakını değil!!
bizim yani türkiye'de yaşayan laz çerkez kürt türk nogay kırgız azeri.. milletlerinin ahlakı, kültürel hayatı, toplumsal bilinci islam dini ile şekillenmiştir.
toplumsal hayatta bu kadar etkin olan bir unsuru dışarıda bırakmak zaten önceden beri yanlış olan bir şeydi.
Uruguay Eski Devlet Başkanı Jose Mujica, bir açıklamasında basın mensupları uyuşturucunun legalize edilmesini sorunca "amacımız uyuşturucuyu, yanlış olanı yasallaştırmak değil, bilinçli bir toplum yetiştirerek gençleri uyuşturucu kartellerinin elinden kurtarmaktır" demiş.
marx "din bir afyondur" derken dinin kendinsini değil dinin asillerce kullanılış biçimini eleştirmiştir.
şimdi sen devlet olarak bu kadar güçlü bir oluşumu menzilde torunu götü çıplak altında 4x4 arazi motoru ile zibidilik yapan şeyhe, tecavüzcü ensara bırakırsan yukarda yazarların beyanlarında görüleceği gibi din düşmanlığa neden olur..
lakin atatürkün ahlak anlayışını, Jose Mujica'nın kartellerin elinden gençleri kurtarma çabası ve marxın dini kullananlara atfını değerlendirirsek bu kontrolü devletin sağlaması ve sosyal hayatın içerisinde bu değerlerin bilinmesini sağlaması, din sömürücülerinin önünü kesecektir.
elbette bu noktada marx'ın eleştirdiği dini kullanan soylulardan birinin de devlet olmayacağnı nerden biliyoruz?
eğer bu işlem bir eğitim çerçevesine dahil edilirse, din istismarı yaparak gençleri çocukları din eğitimi için alan kurumlar zayıflayacak, zira aileler zaten devlet din konusunda eğitim veriyor diyerek din elitlerinin gücünü kıracaktır.
din'in eğitim sürecine dahil edilmesi, din kartellerinin gücünü kıracaktır. aslına bakarsan türkiye'de maalesef bunun yerine sürekli oy potansiyellerinden dolayı din kartelleri meşrulaşmış(fetö, menzil, ensar, vs vs) kendi güç erklerini kullanmışlardır. bunun sebebi de eğitim düzeyi ne olursa olsun kendini inançlı Müslüman olarak tanıtan/gören insanların çocuklarının dini eğitim alması için bu kurumalara göndermeleridir.
din kartellerinin kaynağı olan insan kitlesi eğer bu hamle ile çağdaş eğitim içerisinde alırlarsa bu eğitim, din kartellerinin gücü de kırılacaktır..
ancak!! burası çok önemli!!!
şayet bu din eğitimi modern eğitim ile bağdaşmaz ise, işte o zaman sorun yaşanır. örneğin dempatik#38019198 entry'sinde imam hatip okullarında (ki özellikle kız çocuklarına uygulandığını düşündüğüm) ataerkil, kadını ezen bir yapı benimsetmek isteyen yobaz bir zihniyet var. önüne geçilmesi de gereklidir tabi ki bu zihniyetin.
dini eğitim konusunda dikkatli olunmalı. eğer bunun veriliş şeklini güncel bir şekilde ve bilimle fen ile vermezsek nerden tutsak elimizde kalır. hamle mantıklı ancak uygulamadaki hatalar yukarıda yazarların beyan ettiği gibi bombacı mülayimlerin türemesine neden de olabilir, cabir hayyamlar, mimar sinanlar, aziz sancarların da yetişmesini sağlayabilir.