tarihin "history", yani erkek için kullanılan his(onun) ve story(hikâyesi), olarak tanımlanmasının ne kadar doğru olduğunu tanıtlayan bakış açısıdır.
tarih erkeğe aittir, ve tarihin "başarı" olarak sundukları kadına zaten kapatılmıştır. kadının gazetey yazması engellenmişken, çalışması ev işleri ile sınırlanmışken ve bunun dışındaki her şey kadına kapatılmışken, ve bu türkiye'de değil, dünya için ortak bir tarihken, "kadınların zekâ seviyesinin düşük olması" üzerine ahkâm kesmek bana gerçekten oldukça lüks geliyor.
"zekâ nedir?", "seviyesi nasıl ölçülür?" gibi metodolojik sorunları da bir yana bırakarak yazıyorum, aha şuraya.