9 yıldır aileinden uzakta yaşayan bir insan olarak şunu yazabilirim herhalde; Uykumun kaçtığı kış gecelerinde sabah kalkıp işe gideceğimi bilmeme rağmen, bir elimde kahve bir elimde sigara acaba gün başlarken, yeni bir hayat doğarken bir erkeğin hayatında hiç batmamasını istediği o güneş ya sonsuza dek sönerse... diye düşünüp,düşümden ayrı kalamamışımdır. Böyle bir duygudur herhalde bir insanın annesin ölmesini düşünmesini. Eşyalar toplanıp gitse bile bir evden, evin her köşesine, her karesine o hoşgeldin evladım diyen sıcak sesi siner annelerin. Büyüdükçe, özgürleştikçe daha da bağımlılığı artar annelerin. Kim ister, kim düşünebilir ki kışın içini ısıtan, yazın yüreğini serinleten bir varlığın bir daha gelmemecesine adı bilinen ama ulaşımı olmayan bir limana gitmesini...