Aranızda cesur yeni dünya adlı muhteşem öğretilerle dolu Aldous Huxley kitabını okuyan yok sanırım. Arkadaşlar şartlandırma kavramını işleyelim sizinle.
bir düşünün. şimdiye kadarki zevkleriniz, moda anlayışınız, insanları sınıflandırma şekliniz... nereden geliyor.
insanlar ilk üç yaşa kadar öğrendikleri (konuşma,yürüme gibi çok temel işlemler hariç) dördüncü yaşlarına girince unuturlar ve daha önceden görmüş oldukları şeyleri bile tekrar öğrenmeye çalışan ve günde ortalama yüz soru soran şahsen çok istesem de pek sevemediğim çocuklar buradan ortaya çıkar.
bu çocuklar 13-17 yaş arası karakterini oturturlar ve ilerleyen yaşlarda genelde değişmeyen karakterler de böylece karşımıza çıkar.
genelde küçük yaşlarda bize yapılan sık uyarılar bu yaşlarda şartlanmamıza ve gelecekte bu uyarılara sadık kalmamıza neden oluyor.
size açıktan belirtmeliyim ki çocukların beyni göz göre göre yıkanıyor.
geçen cuma sevdiğim bir abimle karşılaştım. nasıl geldiyse konu o olaya gelince ben arada bulunan açıklardan bahsedince çaresizce inançlarını sorgulamaya başlarken bir yandan da savunmaya geçmeye çalıştı. neden sonra adamın yüz ifadesini fark ettim. neredeyse ağlamak üzereydi. ve bende biraz ondan yana gözükerek onu rahatlatmaya çalıştım. Sonra ona da yol verdim iş yerine gitsin diye.
yani demem o ki arkadaşlar yeni nesil gencinden yaşlısına heryerde gördüğümüz 15 temmuz ile şartlanıyor. Elden geldiğince sahip çıkalım genç beyinlere. zehir gibi çocuklar bir bir kayboluyor. şartlandırmalarını bozalım. Bunlar gelecekte batan ekonomimize ekonomi çok iyi yorumunu yapacak nesil olmasın.