1. Dünya savaşı öncesi de ingiltere'den 2 tane zırhlı gemi almıştık.
Sipariş ile birlikte parasını nakit olarak ödemiştik.
Hatta gemileri teslim almak için ingiltereye mürettebat bile gönderdik.
Ama ingiltere bizim bu 2 gemiyi teslim etmedi, paranın da üzerine yattı.
Yani demem o ki,
"Mal bir yana, para bir yana..."
Ticarette altın kural budur.
Almadığım, elimle tutup, gözümle görmediğim malın parasını vermem hayatta.
Not: o gemilerin parası noldu? Diye merak edenler.
O beğenmediğiniz sağır ismet "lan yavşaklar bizim 2 geminin parası nolacak" diyerek, lozan'da o gemilerin parasını osmanlı'nın dış borcundan düşürtüp mahsup ettirdi.
Hem de 9 yıllık faizini de hesaplatarak.
Lozan hezimettir diyenlere selam olsun.
