her yerde olup hiçbir yere ait olduğunu hissetmemektir. benliğin ağır gelir yaşadığın şehre başını alıp gitmek istersin, herkesten ... ailenden, dostlarından, sevgilinden uzaklaşmak istersin. kimse sana aradığın huzuru vermiyordur artık. yaşadığın şehrin surları senin ruhunu çevreleyen hapishane duvarları gibi gelmeye başlar. her sabah uyandığında tüm şehrin kalabalığı seninle birlikte sokaklara dökülmüştür, her yüz tanıdık gelmeye başlar. bir süre sonra hikayeler sıradanlaşır hep aynı şeyleri anlatmaya başlar insanlar. hep aynı korku ve hep aynı koku vardır insanların bedenlerine sinmiş. gözlerini kapatmak ve o anın dışına çıkmak istersin tüm varlığınla tüm yeryüzünden kopmak ruhun nirvanaya ulaşması gibi sonsuz bir huzur ararsın. arayış uzadıkça herşey her yer sana dar gelmeye başlar artık. kendini hiç biryere aitmiş gibi hissetmezsin, kaçabildiğince uzaklara gidelersin. bir gün başka bir şehirde başka bir sevgilinin kollarında bulursun kendini ve hayatın baştan sona değiştiğini sanarsın. çokta uzun sürmeyecek bir zamandan sonra artık o yerde o sevgili de o insanlar da sana dar gelmeye başlar yeniden. sonunda her nereye gidersen git her kiminle olursan ol onların hiç birine ait olmadığını anlarsın, sen kendine bile ait değilsindirki emanet bir canı taşımakla yükümlü bir mahkumsundur sadece hayatın hapishanesinde.