adalet ve kalkınma partisi

entry4889 galeri
    629.
  1. türkiye'de iktidarda olan partidir.
    gün olur demokrasi neferi olur, gün olur kendini var edene 'ayak' der, gün olur 'anamızı da alıp gitmemizi' söyler.
    demokrasisi kendisinedir. dtp kapatılır, ses çıkarmaz. kendi kapatılacak olur, darbe olur. türbana özgürlük meselesi der, taksimi emekçiye kapatır. özelleştirmelere demokratik, işçilere bibergazımatiktir.
    peki %47'ye ne diyeceksiniz? sorusunun cevabı ise açıkça yükselen muhafazakar örgütlenme şeklindedir. parti uyguladığı sosyo-ekonomik politikalar nedeniyle zalim olmak zorundadır her şeyden önce. emekçinin sırtına yüklenen zamların yanı sıra, işçi-emekçi hareketine karşı mücadele ile yoksullaştırmaya çalıştığı dinamikleri yıldırmayı da hedefliyor. eğitimin-sağlığın piyasalaştırılması, suyun bile metalaştırılması yine partinin yürüttüğü ab-imf bağımlı sosyo-ekonomik politikaların ürünüdür. bu noktada 'madem yoksul bu millet ne diye ses etmiyor?' sorusu karşımıza çıkıyor. millet ses etmiyor çünkü yoksullaşan halk sadaka ile satın alınıyor. ve bu satın alma işlemi muhafazakarlaşma zemininden gerçekleştiriliyor. mesela ssgss'yi düşünelim: milyonlarca insan sosyal güvenlik kapsamı dışında kalacak. bu insanlara ne olacak? belli kurumlar, dernekler kendi ideolojileri zemininde bu insanlara hayırseverlik yapacak, allah aşkına onları kurtaracak. öte yandan parası olan özelleşmiş sağlık sisteminde sermayeye katkı sağlayacak. arada kalan dar boğazda olan emekçiye olacak. bir de üstüne doğuya yapılan sadaka niteliğindeki sağlık yardımı, emek hareketi ile kürt hareketi arasında bölünmeye neden olacaktır. ya da üniversitede okuyan öğrencileri düşünelim: bir kısım cemaatler yardımıyla rahatça okurken, emekçi ailenin çocuğu zamlarla boğuşacak. birinden alıp ötekine veren bu sistemde cemaat içindeki öğrenci elbette ki partiyi yardımsever, eşitlikçi sanacaktır ve bunu savunacaktır. bir bölünme de burada yaşanmaktadır.
    tekrar edelim: akp yürüttüğü sosyo-ekonomik politikalar itibariyle bile demokrat olamaz. bunun yanına kendi çıkarları doğrultusunda yürüttüğü politikaları da katarsak islami burjuvazinin emperyalizmin boyunduruğu altındaki tablosunu net olarak görebiliriz.
    1 ...