En güzel örneği budur. Dönemin tankı olan Fransız süvarilerine karşı ingiliz uzunyaylilarin zaferi...
Bataklık, süvari şarjina karşı dikilmiş kazıklar ve batı Avrupa'nın en güçlü okçuları...
Fransızların beyaz bayrak şakalarına konu olacak cokusleri böyle başladı.
Yani,
1. Coğrafya seçimi. Bataklık tarzı bir yer atların hareketini ve şarjını kisitlayacaktir. Çek general jan zizka da koskoca kutsal Roma Germen ordusunu bir avuç köylü ile böyle savunmuştu. Taşlık bir bölge de aynı etkiyi gösterecektir. Attila sonrası, Hunlar'ı, doğu Roma böyle yenmişti.
2. Engeller. ingilizler yahut bizim yeniçeriler gibi kazık dikmek oldukça iyi bir çözüm. Bunun disinda keskin taşlar, küçük kayalar koymak da özellikle ortaçağa kadar çok kullanılmıştır. Ki, Çanakkale'de ingilizlerin attığı çiviler de kullanılırdı. Boyle bir yoldan yüzlerce suvarinin hücum etmesi imkânsız.
3. Okçular, arbaletciler. Bu biraz karmaşık bir konu. Yukarıda değindiğimiz uzunyaycilar, Türklerin belki 3. Yüzyıldaki yay teknolojisinden gerideydi. Bu nedenle zirhlari delmeleri çok olası değildi. Bu nedenle Avrupa'da genellikle arbalet, tataryayi kullanılırdı. Bunlari doldurma süreleri çok uzundu, ancak güçlü bir oku ve temreni vardı. Böylece zırhları delebiliyordu. Türkler ise tüfek çağında bile yay kullanıyorlardı, çünkü bunlar Avrupa -ozellikle avusturya- zirhlarini delebiliyordu. Tüfek gibi dakikalarca da doldurma gereksinimi yoktu.
4. Mancınık, akrep, trebuşe*. Bu tip ağır silahlar yakın düzende hücum eden suvarilere şans tanımaz. Üstelik hücumu durdurur yahut yavaşlatır. TAbi isabet ederse.
5. Kalkan duvarı ve uzun mızrak. Spartalilar, makedonlar bunun ustasıdır. Sonraki çağlarda kare formasyonu da çıkmıştır ki napolyon'un sonunu getiren waterloo'da Wellington dukunun çok işine yaramıştır. Bu uzun mizraklari iskender de kullanmış, bu formasyonu kullanan düşmanlarına karşı da çözümler üretmiştir.