Sıradan bir gündü gözlerini açtığın
Kimi için sürgündü kendinden kaçtığın
Saçtığın misketleri yerden toplayacak eller
Çok olmamıştı yaratılalı, ne ara geçti seneler
Bir soy ve bir avuç toprak, içinde yaşayacağın
Yan bahçeden korkmanı emreden yoldaşların
Çarkların arasında kıvrılırken tahta beşik
Sistemsizlik sistemi oldu ayağının takıldığı eşik
Nihayetinde vardın, yuva denilen bu otele
Baba dedin bir de rezervasyon görevlisine
Söyle yaşın kaç, ne ara benimsedin mekanı
Sopun yaptı diye şimdi oldun tarih erkanı
Boşuna mı demişler tarihi yazan tarihçilerdir
Silik harflerle yazdığın değerlerin söyle kaç akçedir
Sahtedir pamuk ipliğiyle bağlandıkların sahtedir
Yaşantından üstün olan yalnız bir kırık rahledir