neyse listeyi uzatmanın bir anlamı yok ama demokrasinin ne anlama geldiğini anlayabilmeniz için kuzey korede yaşamanıza da gerek yok.
manyağın teki "dağdaki çobanın oyuyla benim oyum bir olur mu" dedi, kendisinin de beklemediği bir dalga yarattı, ülkeyi sarstı. Çünkü sarsılmaya yatkın çok kişi varmış, çok kişinin içinde patlamış son 15 yılın seçim sonuçları...
Aysun'un bu lafını Türk faşistleri ayakta alkışlamışlardı... Aysun'la çobanın oyu eşit değildi, eşit olmamalıydı. Bunu söyleyenler içerisinde Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu var... resmen komedi.
tamam. nasıl olmasını isterdiniz sevgili faşistler?
Diyelim ki bu boku da yediniz günün birinde, oyları eşit olmaktan çıkardınız...
Ölçü olarak ne koyacaksınız?
Çobanın oyu bir sayılırsa, Aysun sekiz oy mu kullanmalıdır, on dört mü?
Yok eğer Aysun bir oy atarsa, çobanınki 0.25 mi yazar? Çeyrek oy?
Eğitim durumuna göre mi katsayı kuracaksınız? Okuma yazma bilmeyen 0 oy, temel öğretim görmüş olan 1 oy, lise mezunu 2 oy, üniversite mezunu 3 oy, master yapan 4, doktora yapan 5, doçente 6 yaz, profesör de 7 oy mu verecek?
hadi diyelim ki birisi üniversite öğrencisi, okuyup öğrenim derecesini yükseltmeye çalışıyor ama ülkemde ayakçılıktan gelme bir sürü çemiş var, doğru dürüst cümle bile kuramayan, iki paragraf yazı yazmaktan aciz, bu üniversite öğrencisi kadar oy veremeyecekler, onlar kızmayacaklar mı?
Ecevit hayatta olsaydı, lise mezunu olduğuna göre kaç oy kullanabilecekti? Doksanlı yıllarda sosyaldemokratların "bazı ortaokul mezunu bakanlarından" daha fazla elbette! Ama, Demirel'den daha az mı?
Yoksa ölçü cepteki para mı olmalıdır? Örneğin faşist işçi bir oy kullanırsa, onun patronu kaç oy atmalıdır?
bence ne yapalım biliyor musunuz?
siyasi eğilimlere göre bir tabakalaşmaya gidelim: AKP'ye verilecek oylar yarım sayılsın, CHP'ye verilen oylar üçle çarpılsın!...
çünkü başka türlü iktidara geleceği yok da, o bakımdan yani.
ama tabi tartışmaya devam edelim heyecanlı oluyor...