'' sonuçta en büyük torun olsan da az vakit geçirmişsin gibi gelebiliyor insana. aklım erse de, yeterince büyük de olsam, yetmedi işte. gidene her şey mizah kalana keder olur gibisinden bir söz vardı sanırım. gitmese varlığı bu kadar dramatize edilmez, papatyalar renklerinin bir kısmını soldurmaz, yağmurlar yağdıklarında kokularının yarısını kendilerine saklamazlardı hiç şüphesiz. kocaman bir adam olmakla bir ilgisi de olmazdı kucağına oturmayı istemenin. ama gitti işte. herkes gibi, her şey gibi yitip giden özlem duyduğum bir olgu haline geldi birdenbire gitmekle, o anda hem de. ''