burcu edaya anlatmış tabi bütün konuşmalaramızı. bir gün bursadayken telefonum çalıyor. tanımadığım bi numara. açtım telefonu alo dedim. ses yok. kapandı sonra. diyorum ya eda ya sedef kesin ama hangisi. eda olma ihtimali daha yüksekti çünkü eski hattını kapattırmıştı. 10 kez aradım tekrar ama açan olmadı. o gün gece aydınlığa doğru geçerken yine çaldı telefonum. uyku sersemi baktım numaraya, arayan gündüzki numara. açtım telefonu, karşıdaki ses; neden, neden, neden, diyor.
edaydı evet, edaydı. bir neden söyleyemiyor sadece dinliyordum. ilk baştaki neden sorularından sonra o da susmuş, sadece ağlama sesini duyabiliyordum. eda diyorum edaaaa, bu daha çok ağlıyor sanki ben öyle dedikçe. bitirme eda, bitirme dedim. bi 5 dk sürdü bu telefon görüşmesi. yine o kapattı. bir umut ışığı görünmüştü sanki. eda beni unutamıyordu. dedim ya, beni çocuğu gibi seviyordu adeta diye. ne kadar şerefsiz de olsam, benden vazgeçmek istemiyordu.