ceza vs sagopa kajmer

entry229 galeri
    162.
  1. türkiye'de rap denildiğinde akla gelen iki ismin kıyaslanması. ilk olarak şunu belirtmek isterim ki; kolera denen kadının, bu iki eski dostun arasını bozduğundan ve belki de bizi neyim var ki gibi yapılacak onlarca güzel düetten mahrum bıraktığı için yatacak yeri yok.

    en az real madrid vs barcelona kadar zor bir karşılaştırma. barcelona son zamanlar için en büyük olarak anılsa da geçmişe bakınca asıl büyüğün real madrid olduğu açıkça görülüyor. ceza'yı real madrid'e; sagopa'yı ise barcelona'ya benzetiyorum ben. cezaya bin entry bile girilmemişken sagopa'ya 3 bin entry girilmesi ağrıma gitti ve bunları yazma gereksinimi duydum. rte'ye atatürk'ten fazla entry girilmesi kadar saçma bir şey bu. hoş bu ülkede kime hak ettiği değer veriliyor ki? bu halkın koyun olduğuna ve kolaylıkla kandırılabileceğine bir kez daha inandım. sagopa'nın dindar profiline aldanan ve ceza'yı da itin götüne sokan zavallılardan ibaretsiniz.

    hep şunu söylerler, sagopa'nın parçaları çok anlamlı, manalı. itiraf edeyim başta ben de böyle olduğunu düşünmüştüm. sagopa'nın en iyi parçalarından (belki de en iyisi) olan ateşten gömlek'in girişteki sözlerine bakalım:

    benim bir sırrım var açıklanmayacak kadar sır ....
    bundan çıkar hır .
    patlamalar vuku bulur, dert kahır.

    dediğim gibi başta ben de sagopa'nın iyi bir şair olduğunu düşündüm. daha sonra bu fikirden caydım çünkü sagopa'nın sözleri abartıldığı kadar derin manalar içermeyip, bol kafiye mantığı üzerine kurulmuştur. sır, hır ve kahır. şu basitliğe bakar mısınız? aman ne anlamlı. zaten sagopa kendisi söylüyor önce müziği yapıyoruz sözleri onun üstüne belirliyorum diye. sagopa'nın esprisi arka fonda çalan güzel müzik ve melankolik tavrıdır.

    mana arıyorsanız sokak sanatı'nı dinleyeceksiniz! hızlı söylemek marifet değilmiş, rap'in kendine has ve onu diğer türlerden ayıran özelliklerinden biridir hızlı söylenmesi. ötekinin yaptığı ne kadar rap? rap mi yoksa şiirin arka fonuna müzik koymak mı? gelin bir de ceza'nın yaptığı kafiyeye bakalım:

    her taraf mı satılır acaba böyle parsa parsa
    doğduğum yerde kalmadı çocuklara hiç arsa

    bakın bu uyak da oldukça basit ben bunun sagopa'nınkinden daha iyi olduğunu iddia etmiyorum zaten. peki hangisi daha anlamlı?
    bu sözlerde ne görüyorsunuz? görebiliyor musunuz ya da? bu sözlerin esprisi ceza'nın gerçekleri haykırmasıdır. bu parçadan yıllar sonra bülent arınç, melih gökçek'e her yeri parsel parsel sattın dedi. ceza yıllar öncesinden ülkedeki bu acı tabloyu görüyor, biliyor ve şarkısında bildiriyordu. asıl anlam ve amaç budur işte. hadi gelin kişiliklerine de bakalım:

    sagopa kajmer: müslümanlardaki o kendinden eminlik, ben doğru yoldayım artistliği, kasıntılığı.. zaten öyle bir arap sevdalısı ki her 5 sözünden 3 ü arapça. sensin rana sensin mana sensin rahman. hele bir şarkısı vardı ki inşallah diyo peşinden eyvallah diyor peşinden de bir başka benzerini. allah da allah.. vov ne muazzam ne özgün bir şair. ezan okunurken şarkıyı kesmesini ne şov olarak ne de güzel bir hareket olarak nitelendireceğim. yapılması gerekeni yaptı.

    ceza: leyla ile mecnun'a davet edilmesi bile aslında çok şey göstermektedir. o dizide 1 bölüm dahi yer alabildiyse bizden biri demektir. diline geleni sakınmaz, cesurca söyler. birilerinin adamı değildir, eleştirir. günümüzün nef'i'si gibidir. dünyada olup bitenlere de sessiz kalmaz. ''sömürgeci yengeç faşist emperyalist yea!''

    ceza'nın sagopa için söylediği şu sözdeki ikinci kısım aslında her şeyin özetidir:

    ''gözüne sürme çek, uğraş gidip 3 gece
    varlığınız türkçe rap için pis bir küfre denk.''

    velhasılıkelam, holocaust'u ve feyz al'ı yıllar sonra bir kez daha dinleyince gördüm ki: rap'in üstadı ceza'dır.

    sagopa, rafael nadal ise; ceza, roger federer'dir.
    sagopa, sabancı ise; ceza, koç'tur.

    ikisinin tekrar barışmasını temenni ediyorum ve sagopa'nın da söylediği gibi ''eski dosttan düşman olmaz'' misali bir gün tekrar barışacaklarından eminim. düşündüklerimi söyledim. bu sözlerim, öldükten sonra şiirleriyle anılmak istediğini söyleyen sagopa'ya hakaret olarak anlaşılmasın; çünkü bence de sagopa ''bir cümlelik bir nokta'' değildir. gel gör ki:

    '' hızlı söyleyen ben değilim yavaş dinleyen sizlersiniz! ''
    3 ...