öncelikle başlığı görünce çok sevindim. çünkü ilk entryde benden bahsedilmiş. yapılan tespitlerin hepsi bence doğru. çok da güzel şeyler söylenmiş.
ilker gökkaya hayranlarının ortak özelliklerinde sosyal bilimlere yatkınlıktan söz edilmiş. mutlaka doktor, mühendis v.s hayranları da vardır ama sosyal bilimler insanı tanımaya yöneliktir. bir tarihçi olarak benim gözümden ilker gökkaya anlatılmış. ayrıca tuhaf bir tesadüftür ki, benim çevremdeki ilker gökkaya hayranları da çoğunlukla tarih, edebiyat ve güzel sanatlar okuyan insanlar. bu türk milletinin tarihini, sosyo-kültürel yapısını ve ırki özelliklerini bilmekle çok ilintili. mesela ben azerbaycan göçmeni bir ailenin çocuğuyum, selanik göçmeni olan bir ağabeyim de ilker gökkaya'yı çok seviyor. bu toprağa ait olan birine sarılma isteği belki. çünkü bilinçaltınızda muhacirlik var, savaş var, türk olduğu için yerinden yurdundan koparılan insanlar var. kafkaslardan, balkanlardan, kırım'dan, kerkük'ten göçen türkleri anne şefkatiyle saran bir anadolu var. anadolu türk kimliğini benimserken bunu en iyi türkülerini içselleştirerek yaparsınız. ilker gökkaya'da bizim aşina olduğumuz, sevdiğimiz, "hah! bu adam bizi temsil ediyor" dediğimiz şeyler var. ne olduğuna değinilmiş zaten.
türkiye bizim otağımız. biz türkiye için varız ve bir türkmen yiğidini bağrımıza basmak, içgüdüsel bir şey. atadan dededen anadolu insanı iseniz de zaten ilker gökkaya'nın kökleri buraya sımsıkı bağlı.
toplumsal hafıza yanılmaz. bir tarihçinin sosyolojik bir entry girmesi tuhaf oldu ama, en azından ben ve benim gibiler için durum bu. ayrıca çok sevecen, mütevazı ve çok değerli bir insan. karakteri de, asaleti de, yakışıklılığı da onun üzerine tam oturuyor. eğreti duran bir şey yok.
