Gaza gelmiş bir çırpınışla yakaladım mutluluğu son nefeste.
Uzanma kabiliyetimin sınırlarının sonunda bir refleksti sadece beni ısrarla burada tutan.
Son kullanım ömrünü ısrarla kafasında canlı tutup ömrünün yarısında kendini hiçe sayıp önüne çıkan duvarlara karşı savaşmaktan vazgeçip duraklayan.
Duraklama ömrünün kalanında üzerine yapışmış mikrop gibi yavaşlatan.
Kanser hücreleri gibi içten içe yiyen.
Işık evin kapalı perdelerinden içeriye sızıyordu.
Bir damla ışık seni yatağından kaldırıp uçuracak deniyordu.
Çok fazla inanmak sonu hüsran dolu yolculuktu.
Kimse kapını çalmıyordu kimse derdine çare olmuyordu.
Duaların uçan balon gibi seni terk ediyordu.
Keramet senin son dakikada olsa ucundan tutabildiğin umutlarındı.
Çoktan gazı kaçmış hayatın içerisinde mutluluk kabarcıkları bulmak boğulmamak için son çırpınış.
Son durak