bunca şeye rağmen insanlık ölmemiş denen zamanlardır. aynen şu örnekte olduğu gibi:
bu sabah işe gitmek için yavaş adımlarla otobüs durağına doğru yol aldım. durağa geldim ve otobüsü beklemeye koyuldum. tam bu esnada bir güvercin gelip yanıma kondu. o anda kuşun yaralı olduğunu göremedim. neyse kuş tam otobüs gelirken o haliyle uçmaya çalıştı (anlaşılan durumu o kadar da kötü değildi). tam havalanacakken birden otobüsün üst kısmına çarptı güevercin. otobüs şoförü birden durdu. güvercine ne olduğunu öğrenmek için bize işaret etti. ben devam etmesini, güvercinin otobüsün tam altında olduğunu anlatmaya çalıştım. ancak şoför beni dinlemedi (ki allah tan beni dinlememiş) ve otobüsten indi. yerlerde kuşu aramaya başladı. kıyafetleri falan toz oldu ama nihayetinde kuşu buldu ve kurtardı. bu arada otobüste bulunanlardan bir allah ın kulu da ya noluyo, niye bekliyoruz falan demedi. şoförün o hali beni çok etkiledi. inanıyorum ki bir kuşa bile bu kadar merhameti olan bir insanın, insanlara karşı merhameti tartşılmaz.
evet insanlık ölmedi belki, yerde sürünüyor ama en azından hayatta herşeye rağmen, insanlık ölmemiş denen anlar yaşamak insana mutululuk veriyor.