gülünç. 28 tane meal okuduğum zaman anlarım tabii...ayrıca... o mealler de bana diyolar ki, biz bunun ilmini yaptık, böyle böyle anladık- birçok anlam ayrılıkları var- demek ki neymiş- kuran´ı kendi okuyan adam da tam olarak anladığını iddia edemiyormuş, ve ayetin yoruma açık bir kısmı kalıyormuş.
bu, bütün şiirsel metinler için geçerlidir.
bütün ruslar "ben puşkin´i okudum" dediğin zaman sana diyecekleri şey- puşkin rusça´dan başka dilde okunmaz" sözüdür. ki puşkin´i de onlar bile tam olarak anlayamadıklarını söylerler hep.
bizim kuran´ı anlamamız gerekiyor, kimse o zamanın arapçasını konuşmuyor. bugünküler de konuşmuyor. muhammed ikbal tefsiri mesela gayet iyi. ancak diğerleriyle aralarında farklar olan yerler var.
tefsir ve mealler de aynılıklar var, farklılıklar var- anlamak isteyen adam önce bunu tespit eder, sonra da farklar nerelerden kaynaklanıyor onları araştırır.bilmek isteyen böyle yapar.
ama "yemiyo mu" kıstasına geldiğimizde benim o durumda diyeceğim şey "evet yemiyo, kimse bana hiçbi dili dayatamaz, madem öyledir araplar okusun, anlasın, beni ilgilendiren bir konu diil" derim. almanlar amerikalılar, bu durumda kuran-ı kerim´i hiç okumaya yeltenmesinler, çünkü a) nasılsa anlamıycaklar b) arapçılar tarafından küçümsenecekler.
konum o düzeydeyse o konuya hiç bulaşmaz, anladığın şeyleri okursun.
biz iyi niyetmizden dolayı kuran-ı kerim´i mümkün olduğunca anlamaya çalışırken bize"yemiyo mu" mantığıyla gelenler, olsa olsa islam düşmanlarıdırlar.