19 yıldır almanya´da yaşayan burada çalışan bir kimse olarak söyleyebilirim ki, buradaki hayata alışmış bir kimse başka hiçbir yerde yaşayamaz.
ben almanya´nın neyi nasıl yaptığını da artık anladım. kadınlarını da anladım. burada seni her şekliyle tatmin ederler, seksüel olarak da tatmin ederler, paran da olur, evin de olur, yeter ki mevcut kurallara uy.
çin´de falan yaşamadım, bilmiyorum, küba´ nın çok sosyal olduğunu söylerler, bilmiyorum, sadece dedikodu olarak biliyorum, ama almanya´nın sosyal anlayışını iyi biliyorum. ancak almanya´da ülkeyi dolandırmaya kalkmazsan, altına yatacak yatak, üstüne örtecek yorgan her zaman bulursun.
eğer eğitim görmüş bir kimseysen, n´apar yapar seni sisteme monte etmeye çalışır, niye? çünkü seni sisteme dahil ederse senden vergi alır, yoksa sana para vermek zorunda.
almanya 82 milyonluk nüfusuyla 2014 yılına kadar 1,5 milyarlık çin´den bile daha fazla üretip sattığı için dünya ihracat şampiyonuymuş, bu demektir ortalama bir alman, ortalama bir çinliden on kat daha fazla üretiyo.
robot demişler- ben de bu sistemin içinde çalışıyorum- sistem robotsal değil, işlevsel olarak çok sağlam kurulur. işine göre herşey değişir. işin etkili olmasıdır önemli olan, senin ne kadar çalıştığın değil, sen çalıştın ve iş etkili olmadı, havanda su dövdün, bunu araştırırlar, ya sendedir hata, ya iş sistemindedir, ya kullandığın aletlerdedir hatayı bulur, ve giderir, işin etkili olmasını sağlar.
yenilikçidir almanya, ziktinsene herkes aynı şeyleri yapmaz, tutar 62yaşında adama en yüksek dijital teknikle donanmış makineyi getirir, artık bunla çalışcaksın, der. sen de dersin ki, ulan ben smartphone bile kullanamıyorum, bunu nası kullaniim- kullancaksın derler sana, bedava kurs verdirirler sana...
dünyada şu veya bu şeyler olacaktır,her zaman olmuştur, almanya´yı almanya yapan ayat anlayışıdır, bu ülke- olmaz ama- bir kez daha batacak olursa, bu anlayışla gene o battığı yerden çıkacaktır.
bir alman atasözü " hayatta önemli olan yere kaç kere düştüğün değil, düştükten sonra kaç kere kalktığındır !" der.