(Ömrü inkar ve isyanla geçerek cehennemi boylayan kişi mi) yoksa kendisi ahiret(in azap ve meşakkatlerin)den sakınmakta ve Rabbinin rahmetini ummaktayken, gece saatlerinde (namaz kılan) secde eden ve kıyamda duran biri olarak itaat (ve ibadet vazifelerini îfa) edici (olduğu için, sonsuz cenneti kazanan) kimse mi (dünya ve ahiret bakımından daha iyi konumdadır)? (Habibim! ilim ve amelin şerefini açıklamak üzere) De ki: “O (islâm’ı) bilmekte ol(up, ona göre yaşay)an kimselerle, o (hakkı) bilmeyen (bu yüzden de cahilce davranan ve sapıklık içerisinde bocalayıp kalan) kişiler eşit olabilir mi (hiç)?” (Bunca açıklanan nasihatler den) ancak (karışık fikirlerden arınmış) halis akıllara sahip kimseler iyice öğütlenir! (Müşriklerde ise böyle bir akıl ne arar!)
Ayetteki, methiye, bu vasıflara sahip tüm müminlere şamilse de, Ebu Bekir, Ömer, Osman, ibni Mes`ûd, Ammar ve Selman (Radıyallahu anhüm) gibi özel zatlar hakkında nazil olduğu rivayet edilmiştir.