Düşünün antik yunan ve ilk roma da DÜnyanın yuvarlak olduğu ve güneşin etrafında döndüğü diğer gezegenlerin de olduğu ve aynı şekilde güneşin etrafında döndüğünün farkındalarmış.
Sonra hristiyanlık gelmiş ve adamların karanlık çağ dediği çağ başlamış. Boşuna demiyorlar. Avrupa Mala bağlamış tam anlamıyla.
Dünya öküzün boynuna inmiş. Dünyanın yaşı 3000 5000 yaşına inmiş blabla.
Cadı mı, taş bağla at nehire çıkarsa cadı çıkmazsa değildir.
Bu kör ve olmaz olası kara ortaçağın asıl başlangıcını tarihçiler iskenderiye kütüphanesinin yakılma felaketinden başlatıyorlar. Tamam Batı Roma nın çökmesi resmiyette ama asıl başlangıç Hristiyanlığın hortlak gibi Roma ya çökmesidir.
Bizans tarihini okuyun çok çekmişler. (Hristiyanlar çok mazlum edebiyatı çekmiş o dönemde ama sonra ...!?!)
iskenderiye kütüphanesini kör cahil yobaz papazlar yaktılar. Kütüphane baş bilgini bir kadındı (ismini unuttum şimdi) o kadını da parçalamışlar cadı diye. (oysa bilgindi).
ve en can alıcı nokta.
Bugün bildiğimiz en temel matematik terimleri ve formüllerini o kütüphaneden kurtulan az sayıda kitaptan öğrenmişiz.
Düşünün bu yobazların insanlığa verdiği zararı neleri kaybettiğimizi bile bilemeyecek kadar acınası bir insanlık olmuşuz...
Şimdi o hristiyan yobazları size birilerini hatırlatıyor mu?