Sorun yok denemezdi.
Bir şeylerin yolunda gitmediği apaçık ortadaydı.
Hislerimizi teraziye koyduğumuzda bedenimizden daha ağır geliyordu.
Mutlu olmak kolay diyorlardı ama mutsuzluk daha çok emek istiyordu.
Mutlu hafifti.
Mutsuzun yükü dünya kadardı.
Kendi kendini kuşatan beyin dalgalarımızın aralarında radyo kanallarını gezip sert melodiler arayıp tam olduğunda sıcak gökyüzüne bakıp kendimizi yerin dibine sokup etrafa savuruyorduk iyi niyetlerimizi.
Gitar gece gündüz çalmaya devam ediyordu.
Geceleri şarap içebiliyorduk.
Öğleye doğru uyanıp hala eve ekmek götüren adamı oynamamıza izin veriyorlardı.
Nefes alıp yaşamaya devam ederken her şeyin çok güzel olduğu söylenebilir.
Ama bana göre ne kadar mutluluk varsa o kadar mutsuzluk vardır.
Mutluluk yerinde duruyor.
Mutsuzluklara alışıp geriye kalandan mutluluk paydasına sahip olmak.
Hayat işte.