"Benim aşk'tan anladığım , Yaşananlar kar saydığım..."
Hala olgunluğa erişemediğimi anladım. Olgunluk; eğer yaşanılanları sindirebilme yetisi, olgunuk feleğin çemberi ile oyun oynamaksa ben hala ona erişemedim. Bir yandan çocuk gülüşlerimi yitirmekten korkuyorum, diğer yanda...
Sen hep bilinmezlerde idin. Kendi bilinmezliğinden uzak tutmak için beni çok çaba harcadın, benim aksi tüm çabalarıma karşı... Beni bilinmezliklerine kabul ettiğinde ise
ben çoktan bir bir karmaşaya düşmüştüm. KAOS!!! Şimdi ise o kaos benden çok uzak ve öyle de olmalı. Kendi karmaşında uğraşsın dursun...
" kumral ada mavi tuna" yı okumanı çok istedim. okursan birgün belki anlarsın bir şeyleri...
hala vazgeçmeme inadım ne bilmiyorum. köprüler akan sularla paramparça oldu. her kızgınlığımızda bir parça daha tuz buz oldu! birbirimize her kızgınlığımız, mutsuzluğumuzla sonuçlandı. şimdi sen fena vurulduğun biri için ağlıyorsun, bir zamanlar senin için ağladığım gibi o maskenin arkasından...
Neden korkmuştun ki benden?! nedenlerim, cevabsız kalan nedenlerim öyle çok ki... tıpkı senin gibi... biz planlar yapıyoruz ama yukarıdaki "-sizin planınızı ben çoktan yaptım, uğraşmayın boşa! " diyor işte.
öyle çok şey var ki... sanki hep benimmişsin gibi ama asla benim olamadım. tıpkı senin olamadığum ve olamayacağım gibi!
öyle zor ki vazgeçmek... öyle zor ki! ama herşeyin bir hayrı var. bakalım bunun hayrı ne olacak?! yüreğim seni gerçekten çok sevdi. belki de bütün yaşanılanlar ciddi bir sınavdı ve sınıfta kaldım(k). yine de bir şekilde hayatımda olmalısın. yoksa... olmaz işte... sensiz olmaz! öyle ya da böyle geçmişimsin, değerimsin, hayatımda olmalısın. belki çocuk gülüşlerim yeniden canlanır. öyle özledim ki gözlerimin gülüşünü... yitireli çok oldu....