Kulaklarımda uğuldayan tellere vuran penanın sesi yol gösteren oluyordu.
Karnım acıkıyordu sevdiğim yemeklerin buğusuna doğru yürüyordum.
Hayallerimin senaryosu sürekli değişiyordu.
Bir gün güneşliydi gökyüzü sonra ki gün bulutların ardına gizleniyordu arzularım.
Olamamış,meyve taklidi yapan yenemeyecek kadar ekşi ve acı arasında gidip gelen kısa hayat hikayesiydi.
Karamsar olduğunu iddia etmek onun gerçekçiliğini hafife almaktı.
Bir şey olsun diye onun olacağına inanmış gibi yaparak dilemek çok saçmaydı.
Dua ve psikolojik yaklaşımlar arasına karışan menfaat amaçlı davranışlar üzerinde o kadar bol duruyordu.
Bol ve uzun paçalı kıyafetler giymektense düşünmeye devam etmek daha cazipti.
Kısa dedikleri yaşamın uzun kulvarlarında kendi gibi olmaya devam ederken kafası karışıyordu.
Herkes trene ve otobüse binmekten vazgeçmiş uçaklarla yolculuk yapıyorlardı.
Fezaya atılan füzelerden habersiz uçmayı kendi icat etti zannediyordu.
Kendi yaptığı şarapların etkisinde evreni tam anlamıyla gezip not defterine bir şeyler yazıyordu.
Sabah olup ayıldığında yanında olmayan not defterine yazdıklarını hatırlamak için ömrünü adıyordu.