Yaz bir türlü gelmiyordu ama üzerinde yazlık bir elbise vardı.
Tepemizde yağan yağmurlar konuşma balonlarımı ıslatıyordu,düşüncelerim dağılmıyordu.
Gerçekten öte yakışıklı bir adam gibi dimdik ayakta duruyordu.
Sen karşı kaldırımdan geçerken sanki yanımdan geçiyordun.
Kokuna karışan kimyasal parfüm kokusunun bizi doğalmış gibi etki altına almasında kandıran ana faktör güzelliğindi.
içime çekerken seni aklıma gelmiyordu sana ve dünyaya olacak zararlar.
Yüzündeki makyaj beni kendimden geçiriyordu.
Dudağının üzerindeki renk tenine dokunuyormuşum gibi en sevdiğim rengi andırıyordu.
Doğadan renkleri çalmak için hiçe sayılan canların ve harcanan zamanların neticesinde dünya bir kaç derece daha sıcaktı.
Sırf üzerindeki elbise sana aşık olmam için sebepti.
Can alan renklerin desenlerinde seni arzulayan gözlerimle bakıyordum.
Kumaşın tenine verdiği zarar aklıma geliyordu.Boyadan dolayı güzel gözüken zehir farkında olmadan zihnimizi oyalayıp bünyemize giriyordu.
Tenimin tenine değme ihtimalini düşünerek yaşarken sen her zaman ki gibi bulamayacağım sokağa girip uzaklaşmıştın.
Kokun hala geçtiğim sokaklardaydı.
Hayat kafasına göre takılıyordu.
Seni düşünürken aklıma karışanlar yüzünden zaman kaybetmiştim.
Yazda gelmiyordu sende çoktan geçip gitmiştin.