kederle uyan bu güne yüzünde çürümüş gecenin izleriyle
sesini kıs zihninin ve bütün benlik sorgularını kapına dayanan
o çift el silah sesiyle öldür aslı kayıp bir öyküdür bu
özünde sen silik bir cennet hayalinin sınırlarında raks ederken
kanar hüzün reallerin sağır gidip gelirken
her gününde aynı kabusun yolunda
cevapsız kaldığın bu hayat dramasında kaybederken
kayıp zamanı varsayıp da sarhoş insan zihnimin inceden dumanlı
krizlerinde peki sen nerdeydin
ayaklarıma çift pranga vur kelamın bayraklarını indir yarıya
tüm betimler sussa da dilime özgürlük mühürlerini yeğle
bavulumda armonilerim suskun hala kalp krizlerimle eşdeğerken
son kez bir sorgusun harabe ruhuna
giderken o bir şarap damıt ölüm tadında.