bildiğim bütün dillerce
ana dili gibi
sustu...
konuşmadı hiç
adım dudağında açan en güzel güldü oysa
ellerimde hala dikenleri olan
bak
dün gece kan kusup yarabandına sakladım gülüşlerimi
yapamayacağım
al bu boyalı camdaki yalancı şairi
sana uzanan dallardan düşen yapraktır bilirim
yangınların son perdesi, küllerim
gökyüzü yalnızlığındayım
ayaklarımı kollarımı kırasım var
gec kalmıslıklarıma, erkenlerime...
bilirim geçer bunlar
duman duman savrulup, kalmayınca basılacak gölgem
yersiz yurtsuz teselliler dolunca avuçlarım
toprağımda sularım özlemi
özlem de biter aşk da
bende...
bir dağ başı intiharı kadar sessiz
masum
yalan
bu şiiri hiç yazmadım sana
okumadın say
ne zaman örtsem üstümü
deli bir rüzgar gibi esiyorsun
yasaklı düşlerimin
büyük yeminlerinde
ne cabuk geldi kış?
hangi kardan adam dayanır bu soğuğa
yaz ortasında
yoruldum
kırıldım
dallarımda cocuk mu sallanır şimdi
suçlarının konuğu kelepçelerine
ev sahibi zayıf bileklerim
unut bu şiiri
bir gemi yap koy sularına
hiç değilse maviden olsun sonu.