otuz yaşında palyaço taklidi yapan bir insan. eminim ki bu yaptıklarından o da memnun değil, pişman hatta ancak ekmek parası. orospular da ellerinde imkan olsa fahişeliği seçmezdi. adam 30 yaşına gelmiş hala yoov yoov diyor. bu maskaralık. fars dili okumuş sözleri çok anlamlıymış o zaman şair olsun da edebiyat dünyasında sallasın o çok güçlü denilen kalemini. liseli gereksiz velet güruhunun ilahı olmak bir şey değildir. çünkü bu sivilceli topluluk kendilerine tapınacak rol modeller arar. aradan 5-6 yıl geçtiğinde ise ne salakmışım deyip o sago hayranı olarak geçirdiği yılları dost sohbetlerinde anlatıp kendisi ile daşşak geçer, ortamın komedyeni olur bu yaran hikayeleriyle, bol tişört paspal pantol giydiği günlerle. daşşak geçer gibi görünür ancak ölesiye utanır söyleyemez. savunma mekanizması işte bu.. tıpkı anaokulu müsameresinde mini mini bir kuşu söylediği günü anlatıp daşşak geçtiği gibi.
rapçiler artık büyümeli ve büyüycektir de. rap bir müzik değildir rap bir sektördür. pek de bir numarası olmayan bir sektör önü kapalı üniversite bölümleri gibidir. çocuklara yönelik ürünlerin reklam filmlerinin jingleları olmaktan öteye gidemeyecektir bu sanat dedikleri "şey". zaten gereksiz de bir yapılanmadır. rap nedir? amerika'daki afrika kökenlilerin, zencilerin sosyal, iktisadi, kültürel sorunlarını anlatan bir müzik olarak doğmuştur. yani kuzey afrikalı birkaç gencin popüler ettiği bizim buraların arabeskidir rap. bu topraklarda rap aşısı tutmaz. çünkü burada zaten köklü bir arabesk kültürü var. rap ancak çocuk uğraşı olarak kalacak bu yüzden. rapçilerin büyük bir bölümü de bunun farkında. farkında olmayanlar çocuk zaten. ama ekmek parası işte. sago falan hikaye aç bir cemal süreyya şiiri oku da gör anlam derinliğini, edip cansever oku. rap neymiş lan! sikimden aşşağı.