aykut gibi üzerine gidilmesi halinde gayet iyi işler çıkarabilecek, geçtiğimiz yıl oynadığı kısa süre içerisinde biri kayserispor olmak üzere iki takıma karşı biraz da şansının yardımı olsa da inanılmaz kurtarışlar yapan ve şampiyonlukta büyük payı olan bir kaleci varken yine gidip yaban ellerde gezmektir.
senelerce mehmet bölükbaşı, voklan kilimci ve hayrettin demirbaş gibi kalecilerle boğuşurken kaleye adam gibi bir kaleci transfer edilmezken ne oluyor da birdenbire kaleciye ihtiyaç duyuluyor anlamak güç.
dışarıdan öyle sağlam kaleci getirmek kolay değil, getirsen bile tutturacağın ne malum; al işte manchester united bilmemkaç kaleci değiştirdikten sonra hala 38 lik van der saar ile oynuyor, barcelona 10 sene kaleci bulamadıktan sonra pes etti ve kaleyi victor valdes isimli kovaya verdi, liverpool istikrarsız diye jerzy dudek i gönderdi ama reina desen ondan daha istikrarsız.
evet taffarel büyük şanstı, mondragon ise ceza almış olması ve sorunlu oluşu sebebiyle ucuza kapatıldı-her sene fiyatına zam yapılması için yaptığı komiklikleri saymıyorum bile-, kaleci almak kesinlikle riskli bir iş ancak elindeki türk oyunculardan çok daha kaliteli bir yabancı getirmeye parası yetmediğinden ve yabancı kontenjanı senelerdir boş durduğundan galatasaray yönetiminin bu çabasını gayet doğal görüyorum.
buradaki asıl sorun taraftar baskısıdır; eğer verilecek parayı hak edecek yabancı oyuncu bulunamıyorsa alınmasın, senelerdir 10 numara diye bastırılınca alınan lincoln işinin ne olacağını daha en başından yazmıştım ama malesef haklı çıktım. bu yıl kewell ile harika bir başlangıç yapan yönetimin gereksiz transfer yapmamasını ummaktan başka çare yok sanırım.