gecenin ayeti

entry652 galeri
    289.
  1. Mûsâ (Tûr dağında bulunuyorken Sâmirî’nin, ümmetini buzağıya taptırarak saptırdığını Allâh-u Te’âlâ’dan öğrenip,) kızgın ve son derece hiddetliüz gün bir şekilde kavmine döndüğünde (, yerine bıraktığı ağabeyi Hârûn (Aleyhisselâm) ve beraberindeki müminlere): “Ardımdan bana ne kötü halef oldunuz (da, bunların Allâh-u Te`âlâ’yı bırakıp buzağıya tapmalarına engel olamadınız)! Rabbinizin (kırk gece bitiminde size Tevrât getireceğime dâir) emr (ve vaad)ini (buzağıya ibadetle) mi (çiğneyip) geçtiniz Rabbinizin (benim vasiyetimi tutmanızla ilgili) em rini eksik mi bıraktınız?” dedi. Böylece (Allâh için öfkesi çok şiddetli olan Mûsâ (Aleyhisselâm) dinî gayret ve hamiyetinden dolayı) o (Tevrât) levhalar(ın)ı (gayr-i ihtiyârî olarak aceleyle yere) bıraktı ve kardeşinin (bu hususta gevşeklik yaptığı zannıyla) başını tutup onu kendine doğru çekmeye başladı. O (Hârûn (Aleyhisselâm) onun bu düşüncesini gidermek için) dedi ki: “Ey anam oğlu! Şüphesiz ki bu toplum (; yardımcılarımın azlığından dolayı) beni güçsüz bıraktılar ve (kendilerini bu şirkten nehyettiğimde) beni öldürme ye iyice yanaştılar. Sen de (onların gözü önünde bana böyle davranarak) o düşmanları bana (yaptığına) sevindirme ve beni o zâlimler toplumuyla birlikte sayma!”

    Araf 150

    O (kardeşinin bu özrünü işitince) dedi ki: “Ey Rabbim! Beni(m anlayıp dinlemeden kardeşime böyle davranmamı) ve (eğer vazifesinde bir gevşeklik yaptıysa) kardeşimi bağışla ve bizi (hep birlikte) rahmetinin içerisine girdir. Acıyanların en merhametlisi ancak Sensin!”

    Araf 151
    4 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük