şimdilerde şiirler düşüyor içimden
yer çekiminin ahlaksızlığından arındırıp mısralarımı
hıncımı sayfalarından alıyorum
karalıyorum
son tren biraz önce gitti
aniden çevrildi kanlı bir tabela
dönüş yok yazdı gidenlerin ardından
söyleyecektim aslında
beş dakika geç kalmasaydım susmalarıma
bir tırtıl dönmeseydi aslına
ve aslı suretinden daha yorgun olmasaydı
içimde yanan ırmaklarıma kan akıtmayacak
irin dolu ölüm kuyusuna düşen çocukların tutacaktım
uçuverecek gibi duran serçe parmaklarından.
bak yine küstü bir çocuk babasına
nasılda çatladı tenim
nasılda sevdi damarlarıma dokunmayı yaralarım
anımsadım
doğduğum gün adımı kazımıştım kayıp listesine
bulamayışım kendimi bundan belli ki
çıplak bir ölü düşünde yıkanmıştım o gün
sonra gittim
dahası bir firarinin günlüğünde asılıydı.
ne kadar gün büyüttüysem dudaklarımda
hepsi bir intiharın salıncağında serpildi
dün bugündü
kör eskiciye bile satamayacak kadar
eskittim...
uykuyu öldüren masallar anlat bana
en kanlı yerinde düşsün önüme başım
susma...
kelimelerimi topla yerlerden
bağla bir uçurtmanın kuyruğuna
sonra sal rüzgarı avuçlarından
eşlik et kimsesiz çocukların rüyalarına. *