Anlatsan anlatılmaz, ses versen duymaz, unutsan unutulmaz. Uzakta, çok uzakta. Bu şehir ve ben iliklerimize kadar üşüyoruz. Çıkıp gelse iki çift laf etsen havadan sudan, ezan okunurken sussan, çayını yudumlasan, sonra o konuşsa cay kaşığını baş parmağıyla öteye iterek. Sen dinlesen gölgede üşüyerek, sırtını güneşe versen için ısınsa. Durduk yere özlemenin ne demek olduğunu hiç düşünmesen...
sen gitsen şehrine, insen oradan yüreğine, bereket bolluk götürsen iklimine, eller izin vermez. Bu sehirde mıhlanır ve paslanır kalırsın. Mevsim mevsim Özletir, kavuşamadan..