Sevmek zamanı filmini animsadim.
bir resme aşık olan adamın, resimdeki kadına değil de resme aşık oluşunu, o kadının hayalinde yarattığı aşkı gerçekten yansıtmadığını anlatıyor filmde.
hayat da böyle işte. bir fotoğrafa ya da resme aşık olabilir, orada gördüğünüz sureti hayatınızın merkezine alabilir, onun yüzünden başka hiç bir yüz size anlamlı gelmeyebilir. yani, bir fotoGraf aşık olabilirsiniz. Ancak bu sizin kendi dunyanizda mukemmellestirdiginiz aşktan ibaret olduğu için, gerçeklerle yuzlesince aşık olduğum insan bu mu, diyebilirsiniz. sonrasında yaşadığınız hayal kırıklığı gerçekleşmesi muhtemel aşkların da düşmanıdır.
ben aşkın tüm etkenlerle birlikte ilerlemesinden yanayım. Bu şekilde ilerlemiyorsa mutsuzluk kaçınılmaz sondur. ama illa ki bir taraf daha aşık, bir taraf daha Umarsız oluyor. Bu da aşkın bir kanunu sanki, kolay olunca aşk olmuyor da heves olarak gelip geçiyor.