Kapının arkasında az çok ne olduğunu biliyordu. Peki ama bu şüphe de neyin nesiydi ?
Bir müddet düşündü. cılız bir cesaretle kapıya yavaşça dokundu, içeri girdiğinde neyseki korktuğu başına gelmemişti. Ama yine de içindeki bu huzursuzluk, Bir ağacın dalları gibi dallanıp budaklanmış ve içine kök salmıştı. Belli ki gitmeye hiç niyeti yoktu. Birden orayı terketmek istedi yapamadı şimdi dizlerinin üstüne çöküp düşünüyordu nasıl bir çıkmazdaydı bilmiyordu. Bir kuş gibi ürkekti ve yorulmuştu...