Küçükken en sevdiğim şeydi kına geceleri. Günün sonunda bütün dağıtılan kınaları toplardım.
Eve gider, uyumadan önce annem avucumun ortasına bir daire, bir de her parmağıma uzun çizgiler çizerdi. Avucuma çorap geçirir sabah uyanır uyanmaz banyoya koşar, taşlaşmış kınayı ellerimden çıkarır, turuncu renkteki ellerime mutlulukla bakardım.
Allah günah yazmasın da şimdi kokusu midemi bulandırıyor. Eline kına yakmış birinin yaptığı yemeği yiyemem, kokusuna dayanamam.
Uzattığı şeyi bile alamam elinden. Şuraya bırak ben alırım demişliğim bile oldu çoğu kez.