medine'de yamalı ama billur gibi temiz kıyafetiyle ağaç altında istirahat ediyordu. şehir dışından gelen bir gayrimüslim yabancı yanına gelip; ''halife'yi arıyorum, nerede bulabilirim'' diye sordu. ömer yanıt verdi; ''tam yerine geldin, halife benim.
adam tebessüm etti; ''divane misin be adam? dalga geçme de halifenin yerini söyle'' diye sitem edince, ömer bir kez daha yineledi; ''halife benim, buyur ne derdin varsa bana söyle!'' altın saraylarda, ipek kumaşlardan elbiselerle beklediği halife'nin kendisinden daha sade olduğunu gören adam tereddüt etmeden; ''vallahi senin dinin ne diyorsa doğrudur, bana yardım et de senin dinine gireyim'' diye aman diledi. oracıkta müslüman oldu.
tek bir hareket dahi etmeden insanların gönüllerinin içlerine nüfuz eden insanlardan birisi de halife ömer'dir işte. onlar doğru yaşayanlardan oldular. isimleri baki kaldı!