fethullah gülen

entry6797 galeri
    665.
  1. green card sahibi olmak için pennsylvania doğu bölgesi mahkemesi'ne açtığı dava reddedilen ve reddedilme gerekçeleri ilginç özellikler taşıyan kişi.

    mahkemede davanın reddedilmesini savunan savcı, kendisi hakkında ciddi ithamlarda bulunmakla kalmayıp bunları ciddi kanıtlarla öne sürmüştür.

    fethullah gülen açtığı davada kendisinin dünyanın sayılı eğitimcilerinden biri olduğu tezini savunmuş buna karşılık, savcı "kendisi olağan üstü yetenekli bir eğitimci olmayı bırakın, eğitimci bile değildir" demiş ve kanıtlarıyla ortaya koyarak kendisinin dini ve "siyasi" bir hareketin lideri olduğunu vurgulamıştır. ayrıca, mahkemeye sunulan onlarca destek mektubu içinde -bir nevi "hamili yakinimdir" mektubu- bir tane bile herhangi bir eğitimciden mektup bulunmaması da dikkatlere sunulmuştur.

    kendisi hakkında yapılan konferansları da yine kendisinin finanse ettiğini kanıtlarıyla ortaya koymuş ve "davacı, kendisinin din adamı olduğunu ve eğitim alanında çalışmalar yaptığını belirtiyor. oysa, eğitimci olduğunu gösteren hiçbir belge sunmadığı gibi kendisini akademisyenlerle çevreleyip para karşılığı kendi görüşlerinin tartışıldığı konferanslarda konuşturuyor ya da görüşlerini yazdırıyor" ifadelerini kullanmıştır. ayrıca gülen'în eğitimci olduğuna dair 1 tane bile belge sunulamaması savcılığın savunmasının kabul edilmesinde etken olmuştur.

    savcılığın savunmasında da şu ifadeler gerçekten dikkat çekicidir; "gülen hareketinin, yürüttüğü projelerin finansmanında kullanılan paraların büyüklüğü nedeniyle suudi arabistan, iran ve türk hükümetleriyle gizli anlaşma içinde olduğu iddiaları dile getirilmektedir. cia'in de bu projelere finansal ortaklık ettiği şüpheleri bulunmaktadır."

    şöyle bir baktığımızda; bop, ılımlı islam, akp hükümeti, gülen hareketi, cia, abd. bu kelimeleri yan yana getirip üstteki savcılık savunmasındaki "iddialar" eklendiğinde fethullah gülen'in ne amaçla bir şeyler yaptığı aşikardır. fethullah gülen'in "cia'nın kucağında oturması" iddiası yalnız ülkem insanları tarafından değil, bizzat abd makamları tarafından da iddia edilmektedir artık.

    fethullah gülen'in papa ii. jean paul ile unesco'dan ödül aldığında görüştüğü şeklinde bir ifade kullanarak mahkemeye sunması konusunda savcılık tabir-i caizse çok sağlam şekilde ayar vermiştir. zira savcılık, ödül tarihinden 6 ay önce papa'nın öldüğünü belirterek bu iddianın yalandan ibaret olduğunu belgelerle ortaya koymuştur. -fethullah hoca da maşallah, kendisini kurtarmak için desteksiz sallamış bayağı bir-

    kendisinin kitaplarının hep aynı yayın evinden çıktığı savunmada belirtilmiş, kitapların da asla eğitim amaçlı değil, dini özelliği bulunan kitaplar olduğu belirtilmiştir. yine savunmada, kendisi hakkında finansman sağlayarak yazılar yazdırması, konferanslar düzenletmesi eğitim alanında olağanüstü bir faaliyet sayılamayacağı da belirtilmiştir.

    ayrıca, fethullah gülen'in gazete, televizyonlar, okullar vasıtası ile 25 milyar dolarlık bir meblağı kontrol ettiği iddia edilmiştir. kendisinin, kendi felsefesi ışığında dini eğitim -okulları ile- yoluyla yayan bir din adamı olduğu ancak eğitimci olmadığı da belirtilmiştir.

    savunmanın "deliller de göstermektedir ki, davacı kendi hareketinin organize ettiği ve masraflarını karşıladığı toplantılarda bulduğu desteği kendisini "âlim" olarak göstermekte kullanmaktadır." bölümü de dikkate değerdir.

    savcının çok sağlam iddialarla savunma yaptığı görüldüğü üzere aşikardır. savcının bu iddiaları -ki hemen hemen tamamı "deliller de göstermektedir ki," diye başlıyor, yani işkembeden atmıyor adam- karşısında fethullah gülen adına savunma yapan avukatlar ilginçtir iddiaları çürütecek deliller sunmak yerine ara karar çıkartarak sadece dava sürecini uzatma girişimleri, savcının atakları karşısında komik olmanın ötesine geçmemiştir.

    fethullah gülen'e olan muhalifliği din düşmanlığı olarak gören dimağlara selam eder, fethullah gülen'in cia ile ilişkisini bir kez daha gözler önüne seren, kendi reklamı için başkalarına paralar verip "bakın tüm dünya beni çok seviyor, ben ulvi alim bir kişiyim" edasında dolanan, dahası bunu müridlerine müthiş şekilde yutturan -zira müridleri her daim fethullah gülen için yapılan konferansların gönül işi olduğundan bahsederler- fakat bunları yutmayıp belgeleri ile gözler önüne sunan pennsylvania doğu bölgesi mahkemesi'nin bu çalışmalarını takdirle izlediğimi belirtirim.

    mahkeme belki de yargı darbesi yapmıştır fethullah hoca'ya, oysa ki, gitse mahkemede kendisini savunsa, iki göz yaşı dökse mahkeme başkanı, "ulan savcı efendi, bu adam samimi, baksana ne biçim ağlıyor?" dese ne güzel olurdu?

    bu karardan sonra fethullah gülen'e küçük emrah'tan "acıların çocuğu" isimli uşşak makamındaki türk sanat musikisini gönderiyorum.
    6 ...