abdülhamit in ingiliz elçiyi tokatladığı yalanı

entry6 galeri
    2.
  1. ahmak, görgüsüz, bön, kenar mahalle iti cinsinden çomarların orgazm olmasına vesile olan yalandır.

    yukarıda elçi tokatlama gibi bir olayın olmadığını ve de olamayacağını izah ettim zaten. fakat varsayalım ki böyle bir olay olmuş olsun, böyle bir barbarlığa bakıp da keyiflenmek ancak aşağılık kompleksi içinde kıvranan, aciz, öz güven eksikliği çeken, ezik bir çomar olmakla mümkündür.

    elçi dediğin, adı üstünde, gönderilen devlete güvenilerek gönderilmiş, o devlete emanet, dokunulmaz bir kişidir. haddini aşan bir söz sarf eder veya göreviyle bağdaşmayan bir eylemi olursa sepetlenir, o kadar.

    koca padişahın o anda kendisini korumak için hiçbir imkanı olmayan, savunmasız elçiyi tokatlamasında ne gibi bir yiğitlik görür bu aşağılık çomarlar anlamak mümkün değil.

    madem ki elçiye kızdın, bir güzel sepetler, sonra ingilizlere ikram ettiğin kıbrıs'ı ve mısır'ı, yunan'a peşkeş çektiğin girit'i ve tesalya'yı, bulgar'ın gözünün içine baka baka el koyduğu doğu rumeli'yi geri alırsın eyvallah... yiğitlik öyle olmaz böyle olur.

    hiç değilse şu olaylarda

    (bkz: abdülhamit in edward jorris e gösterdiği merhamet)

    (bkz: ikinci abdülhamit in mazlum askerlerini astırması)

    (bkz: payitahtına rus zafer anıtı diktiren padişah)

    yavşamazsın ona da eyvallah...

    çomar kültürü babayiğitlik kültürü değil, savunmasız yakaladığını linç etme, puşt kültürüdür. elçi tokatlamak gibi küçüklükleri marifet saymak başka türlü nasıl mümkün olur?
    7 ...