Bu mesele belki de yüzyıllar öncesine dayanıyor. Biz o kadar geriye gitmeyelim. Seksenli yıllarda çocuk olanlar hatırlar türkiye batı almanya ile * maç yaptığı zaman kaç yiyeceğimiz konuşulurdu. Boynu bükük ayrıldığımız maçların sayısı belli değildir. Mesele biraz şark - garp karşıtlığına dayanıyor. Nasıl öğrendik tarih kitaplarından, biz uyuduk onlar geliştiler. Futbol da bundan farklı değildi. Hep mağlubiyet, hep eziklik yakamızı bırakmadı. Şimdi görüyoruz ki almanya ile yarı finalde almanlardan daha iyi oynayarak kaybediyoruz. Ağızlarının açık kaldığını tribünlerden manzaralarda görüyoruz. Velhasıl kelam dünya değişiyor. Değiştikçe de avrupa'nın krallarına ders veriyor. Ders şudur: Siz diğerlerinden farklı değilsiniz. Köklü bir öğretiniz var; ama asla aşılmaz bir öğreti değil.
ikinci dikkate değer nokta da yine bir modernizm yanılgısı. türkiye bu büyük işleri yaparken tamamen bir gurur mücadelesi içinde. Asla modern bir mantık yok! Biraz daha modernlik yolu tamamen açacaktır. Kimsenin şüphesi olmasın. Vatan millet sakarya değil. Modern ve akılcı yaklaşım.