adalet ve kalkınma partisi nin kapatılması

entry91 galeri
    60.
  1. Toplumlarda tarih boyunca bir sürü sınıf oluşmuştur.Bu sınıflar; dini politik ekonomik, kültürel sınıflardır. Bu sınıflar genellikle iki grupta toplanmıştır; güçlü azınlık ve güçsüz çoğunluk

    Tarih sürecinde güçlü azınlık her zaman güçsüz çoğunluğu ezmeye çalışmıştır. Güçsüz çoğunluklar bu baskıya çoğu zaman karşı koyamamışlardır. Çünkü ,ekonomik ve politik güçleri yoktur.

    işte bu tarihi süreçte bu ezilmeye başkaldırı niteliğinde ki ilk olay 18.YY sonlarında yaşanmıştır. Bu olay Fransız ihtilalidir. Tarihte ilk defa köylüler aristokrasiyi yıkmışlardır. Fakat bu olay bile güçlü bir azınlık doğurmuştur. Fransız ihtilali insanlığa, her sistemin bir güçlü azınlık doğurduğunu göstermiştir.

    Bunun üzerine aydın insanlar ( gerçek aydınlar, bizdeki aydın sıfatı gibi değil) güçlü azınlıkla güçsüz çoğunluğun güçlerinin birbirini dengeleyeceği bir sistem öne sürmüşlerdir; DEMOKRASi

    Bu sisteme göre yönetimi halk belirleyecektir.Bu sistemde; Çobanla sürünün sahibi eşittir devlet karşısında, eşit haklara sahiptir. Demokrasi, güçlü azınlığın,güçsüz çoğunluğun haklarını gasp etmemesi için var olan bir sistemdir.

    Ülkemize gelince; bizde ise demokrasi işlevini olmaması gerektiği şekilde yerine getirir , Güçlü azınlık demokrasiyi iyi tanımaz. Dışarıdan bakıldığında çok demokrat bir yönetimimiz vardır. Fakat bu yönetimde güçsüz çoğunluğun belirlediği hükümete karşı çokça güçlü azınlık kurumu oluşmuştur. Kendilerini ülkenin efendisi zanneden bu insanlar, doğal yollardan kazanamadıkları güçlerini kaybetmenin telaşı içerisindedir.

    Darbe olduğu zaman sevinenler

    çağın ekonomik şartlarına uymaya çalışanları vatan haini ilan edenler.

    Halk için oluşmuş devlet rejimini , halkın üstünde tutanlar bu güçlü azınlığı oluşturanlardır.

    Sistemi bu kadar korumalarının nedeni ise sistemin doğruluğuna inanmaları değildir, Sistemin kendi çıkarlarına hizmet etmesi ve at gözlüklerini çıkartmak istememeleridir.

    Gerçek demokrasinin bulunduğu ülkelerde sistem,zeki,çalışkan,dürüst kısaca devlet yönetimi için kabiliyetli insanları güçlü kılarken, Türk demokrasisinde ( ne kadar demokrasiye benzemese de) güçlü azınlık kendi saltanatını kurmuş ve çarkını döndürmektedir, Bu çarkı döndürürken halkın menfaatleri değil gereksiz azınlıklarının menfaati önemlidir.

    ironik olan ise daha önce en büyük kadrolaşmayı kendileri yapmamış gibi ,bu zararlı saltanatı yıkmaya çalışan güçsüz çoğunluğu kadrolaşmayla suçlamaktadır.

    AKP hükümeti ekonomi , dış politika, iç politika gibi konularda yanlışlar yapıyor olabilir. Fakat bu tip hatalardan çok daha temel bir sorun halledilmekte. Devlet kurumu olması gereken yere gelmektedir.

    Türk demokrasisi 1950-1970 arasında yaşaması gereken olgunlaşma sürecini dışarıdan müdahaleler sonucu bir türlü yaşayamamıştır.

    Güçlü azınlık son çırpınışlarını göstermektedir. Normal durumlarda devletin halk egemenliği dışına çıkmamasının teminatı olan kurumlar, güçlünün güçsüzü ezmesine olanak hatta dayanak sağlar duruma gelmiştir.

    Türk Demokrasisinin aydınlık ve demokrasinin anlamını niteleyen, demokrasi işlevseli günlerini de görmek dileğiyle.
    1 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük