işin en acıklı yanı şu aslında.
Osmanlı hanedanı diğer hanedanlar gibi bir başka sülale ile çatışmaya girerek egemenliğini yitirmedi. Bizzat kendi hanedanı içindeki çatışmalar o denli güçlü idi ki padişahların dış tehditleri bile ikinci plana attığı zamanlar oldu. Bunun yanında hanedana hizmet için memur edilenler de hanedan mensuplarının aciz insanlar olduğunu görünce güçlendi söz sahibi oldu bu sefer ortaya bu ayak takımlarının birbiri ile olan çatışmasıyla uğraşmak sorunu çıktı.
Tam bu sırada özellikle orta avrupa hanedan çatışmalarını sona erdirince karlofçadan itibaren hezimetler başladı.
Gün oldu avrupalılara hayatlarında hiç görmedikleri dehşeti yaşatan toplar liyakat değiştirip gemilerin üzerinde taa albiondan dolmabahçe sarayının penceresinden içeri uzandı.
Çöküş de böyle geldi. .