ben bu yazıyı kendime yazdım

entry9236 galeri
    8666.
  1. Başka kime yazacağım ki zaten? Dinleyen, anlayan, belki de okuyan dahi olmayacak bu yazıyı. Gerek de yok. Ciğer tıkayan nikotin kokulu dumanların ardında gizlenmiş odamın en zifiri köşesini, müzik dinleyip zırıl zırıl zırlamaktan başka hiçbir bok yemediğim bilgisayarımın loş ışığıyla aydınlatmak ile yetinirim ben, sorun değil. Zaten, kim, nereden bilsin, nereden anlasın, nereden görsün ki, sol kısmımda kül olma yolunda depar atan arsız, arlanmaz kalbimin leş kokan çırpınış çabalarıyla zorladığı yaşam savaşını? ne anlatıyorum ki ben? ne saçmalıyorum?

    aslında çok şey. bir o kadar da hiçbir şey. bir nefesin, daha henüz buram buram aşk kokulu sevişmeden çıkmış terli alev gibi ten kıvamından bir tık yukarıdaki sıcaklığında hayat bulma çabasında can verebilecek bir ruhun, en siyah aysız gökyüzünde, yıldızların verdiği umudu takip etme macerası bu sonuçta. bu yazının anlamsızlığı ve alakasızlığı kadar saçma bir hayatın, düştüğü uçurumda bir dala tutunma çabası.

    biraz daha mantıklı konuşmam gerekli, sanırım. bak şimdi sate, boktan günlerin oldu. biliyorum, oğlum, aynı hayatı yaşadık işte. dinle bi'. özel biri olmak isterdim. iyi bir sesim olmasını isterdim mesela. şarkılarda derdimi yanabilmek için. kimseye fark ettirmeden kelimelerime gizlemek isterdim. ya da bir yazar olmak isterdim mesela. uzun uzun romanlar yazmak isterdim. yaşadığım her sevdayı tek tek kelimelere dökmek isterdim. giden her kadının arkasından attığım acıklı bakışları kaleme almak isterdim. bir ressam olmak isterdim. sol yanımda patlayan c4'lerin resmini çizmek, bir sergide paylaşmak isterdim. yönetmen olmak isterdim ben ya, bir filmi yönetmek isterdim. ama, kendi filmimi. her film değil elbette. özellikle, sarılmayı reddeden kolların filmini çekerdim. ruhumun en hassas köşelerini okşayarak saran kolların zamanla bedenimden dahi uzaklaşmasını konu ederdim. çok bencilim amına koyim ya, hep kendimi anlatırdım her yerde. bencilim, evet. duydun mu beni sate? bencilim ben. sen, bir bencilsin. sevmeyi bilse de beceremeyen bir bencilsin oğlum, hoş, ondan da şüpheliyim. zira, sevmeyi becerebilsem, inançsızlığı bile reddedecek şekilde din kavramını en kökten reddeden bir bedenin, tanrılara yalvardığı ruhu sardığım kollardan serbest bırakmazdım ya...

    bak, yine saçma sapan, alakasız alakasız yazar oldum. kafam nerede la benim? öldü mü nöronlar ne yaptı? ben bunu kendime yazdım. kendime yazdım, ama daha çok yazamadım gibi oldu. tam diyorum, "işte, tamam. düzgün cümleler kuruyorum...", bir bakmışım alakasız cümleler, alakasız konuların ardında. ne biçim bir sarhoş oldum ulan ben? alkolsüz bir beyinden çıkmaması gereken cümleler bunlar. peki, beni sarhoş eden ne?
    16 ...