''4 sene önce bir ayakkabı mağazasına gittim. Vitrindeki yeni Lebron ayakkabılarına bakıyordum, tam o sırada büyük bir gölge önüme geçti. Dönüp baktığımda, karşımda Lebron James'in durduğunu fark ettim. Gülümseyerek ''Benim ayakkabımdan mı istiyorsun?'' dedi. Birkaç saniye kendime gelemedim, biraz duraksadıktan sonra kendime bir çift alacağımı söyledim. Ayak numaramı sordu, içeri gitti ve bana iki çift ayakkabı aldı. Üstelik birini imzalayarak verdi; diğeriyle de pratik yapabileceğimi söyledi. Hayatımın en güzel günlerinden biriydi.''